James Webb Uzay Teleskobu (JWST), ölmekte olan yıldızlardan oluşan Apep Nebulası'nın şimdiye kadar görülmüş en etkileyici görüntülerini yakaladı. Bu görüntü, gökbilimcileri şaşkına çeviren, birbirine dolanmış yılanları andıran karmaşık bir yapı ortaya koyuyor. Avustralyalı gökbilimciler tarafından incelenen nebula, yıldız ölümü sürecinin ve evrenin kökeninin anlaşılmasında büyük önem taşıyor.
Ölmekte Olan Yıldızların Şiddetli Sonu
En büyük yıldızlar, yaşamlarının sonuna yaklaştıklarında süpernova patlamasına dönüşmeden önce dış katmanlarını şiddetle uzaya püskürtürler. Geride ise sadece ağır çekirdekleri kalır. Bu yıldızlar, keşfeden gökbilimcilerin onuruna Wolf-Rayet yıldızları olarak adlandırılır. Bu yıldızların güçlü yıldız rüzgarları, ikili sistemlerdeki diğer yıldızların rüzgarlarıyla etkileşime girdiğinde, karbon açısından zengin soğuk bölgeler oluşur. Bu bölgeler, evrende ilk kez karbon tozunun ortaya çıktığı yerlerdir; yani, bir bakıma, bizim temel yapı taşlarımızın doğduğu alanlardır. Bu süreç, uzay çalışmaları alanında yeni keşiflere kapı açıyor. Apep Nebulası ise, bu klasik yapıya meydan okuyan, beklenmedik bir görüntü sunuyor.
İki Eşit Güçlü Yıldızın Karmaşık Dansı
JWST verileri, Apep'in tek bir güçlü yıldızdan değil, iki eşit güçlü Wolf-Rayet yıldızından oluşan bir ikili sistem olduğunu ortaya koydu. Bu yıldızların etkileşimi, klasik spiral şeklindeki toz bulutları yerine, daha geniş açılı bir koni şeklinde bir yapı oluşturuyor. Bu yapı, adeta bir rüzgar tulumunu andırıyor. Ayrıca, 2018 yılında fark edilen üçüncü bir yıldızın da sisteme ait olduğu yeni verilerle doğrulandı. JWST'nin MIRI kızılötesi kamerasıyla elde edilen görüntülerde, sıcak yapılar mavi, soğuk yapılar ise kırmızı olarak gösteriliyor. Görüntüde, yavaş yavaş soğuyan dış tabakalar olan üç ayrı toz kabuğu dikkat çekiyor. Bu NASA teleskobu ile elde edilen keşifler, uzay araştırmaları alanında önemli bir adım.
Üçlü Yıldız Sistemi ve Yeni Keşifler
Macquarie Üniversitesi'nden Ryan White'ın geliştirdiği hızlı bir bilgisayar modeli, yıldızların yörüngesini çözümledi ve toz kabuklarında "ısırık" şeklinde bir boşluk olduğunu ortaya koydu. Bu boşluğun, üçüncü yıldızın rüzgarı tarafından açıldığı anlaşıldı. Bu bulgu, Apep'in ikili değil, üçlü bir yıldız sistemi olduğunu bilimsel olarak kanıtlıyor. Caltech'ten Yinuo Han liderliğindeki bir diğer çalışma ise, tozun nasıl soğuduğunu ve sistemin daha önce düşünüldüğünden daha uzak olduğunu gösterdi. Bu durum, yıldızların aslında çok daha parlak olduğunu ancak önceki "yavaş rüzgar ve hızlı dönüş" hipotezini zayıflattığını ortaya koydu. Gökbilim alanında bu yeni bilgiler oldukça heyecan verici. Araştırmacılar, Apep gibi sistemlerin sadece yıldızların ölümünü değil, evrendeki karbonun ve dolayısıyla yaşamın kökenini anlamak açısından da büyük önem taşıdığını vurguluyor. Bu görsel şölen, bilim ve estetik değerleri bir araya getiriyor.