Türkiye'den Vestel, teknoloji dünyasında önemli bir başarıya imza attı. Via LA AVC lisans programı ile Standarda Esas Patent (SEP) lisanslamasından gelir elde eden ilk Türk şirketi oldu. Bu gelişme, Vestel'in Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemi ve uluslararası alanda elde ettiği başarıyı gözler önüne seriyor.

SEP Lisanslamasıyla Yeni Bir Dönem

Vestel, AVC (Advanced Video Coding) standardı için SEP lisans programına katılarak, Samsung, Apple, Google ve LG gibi global oyuncularla aynı platformda yer aldı. Şirketin lisansı, bağımsız bir IP firması tarafından incelenerek onaylandı. Bu, Vestel'in teknoloji alanındaki inovasyon gücünün ve patentlerinin uluslararası geçerliliğini kanıtlıyor. Bu başarı, sadece Vestel için değil, tüm Türk teknoloji sektörü için de büyük bir adım niteliğinde. Vestel'in bu başarısı, Türk şirketlerinin küresel pazarda daha fazla yer edinmesinde öncü bir rol oynayacak gibi görünüyor. Şirketin bu alandaki çalışmaları, gelecekteki teknolojik gelişmelere yön vermesi bekleniyor.

Vestel'in Ar-Ge Yatırımları Meyvesini Veriyor

Vestel CEO'su Ergün Güler, bu başarının şirketin güçlü Ar-Ge altyapısının bir sonucu olduğunu vurguladı. 1800 kişilik uzman bir Ar-Ge ekibiyle çalışan Vestel, cirosunun %2'sini Ar-Ge'ye ayırıyor. Bu yatırımların meyvelerini 6G ve Wi-Fi gibi önemli standartlara yaptığı katkılarla topladığını belirten Güler, video kodlama teknolojisi ve kablosuz haberleşme alanlarında da yenilikçi çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Vestel'in küresel teknoloji şirketleriyle iş birlikleri sayesinde sektörün gidişatına yön veren çözümler ürettiğini belirtti. Bu da şirketin teknolojik gelişim süreçlerinde aktif bir rol aldığını göstermektedir. Güler, bu başarının Vestel'in uluslararası prestijini artıracağını ve Türk teknoloji sektörüne ivme kazandıracağını ifade etti.

Türk Teknolojisinin Uluslararası Başarısı

Vestel'in SEP lisanslamasından gelir elde etmesi, Türk teknoloji sektörü için önemli bir dönüm noktasıdır. Şirketin video kodlama teknolojisindeki başarıları, kablosuz ve hücresel haberleşme standartlarındaki çalışmalarıyla birleşince, Türkiye'nin global teknoloji yarışında daha güçlü bir konuma gelmesine katkıda bulunuyor. Bu başarı, diğer Türk şirketlerini de Ar-Ge yatırımlarına teşvik ederek, uluslararası arenada daha fazla rekabet gücü kazanmalarını sağlayabilir. Vestel'in başarı öyküsü, Türk şirketlerinin küresel ölçekte teknoloji üretme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor ve geleceğe dair umut veriyor. Bu durum, Türkiye'nin teknoloji üretiminde küresel bir oyuncu olma yolunda ilerlediğini gösteriyor.